30 Eylül 2011 Cuma

akbil kabusu



Havaların bozulması,bu kahredici soğuk yetmezmiş gibi birde ıvır zıvır stresler yaşatıyor bu yeni sistemler.
Evden çıktım,yağmur hızlanmış.Giyeceğim şeylerin planını yapmışım ama birden bozulan hava bunu altüst etmiş onun gerginliğini yaşıyorum zaten.
Şemsiyeyi açtım,çantam çanta değil bavul,sağ omuzum aşağıda yürüyorum.İstanbul kartım dolu mu değil mi ? o düşüncelerle durağa doğru ilerliyorum.Durağın orda embesil bir büfe var ve yıllardır dolum yapamıyor sürekli akbil cihazı bozuk.Gelen yeni sistemde sağolsun dolu değilse binemiyosun.Hayır madem böyle bir sistem getirdin doldur kartını onunla in bin dedin,eyvallah eli ayağı düzgün bi sistem.Ama böyle bir şey yapıyosan koyacaksın akbil dolum cihazı duraklara vatandaş mağdur olmayacak.Trafik,yağmur,şu bu derdi yetmiyorken birde böyle stresler yaşatmayacksın insana.
Bekledim bekledim sonunda taksim otobüsü geldi ve şoför sağolsun yol üstünde doldurup ücreti tahsil etmek koşuluyla aldı beni otobüsüne.Ama bu sistemi değiştirip,sinir katsayımı artıranlar da benden baya nasibini aldı.
Neyse ki sevdiceğimle buluştuğum için aptal büfeyi,tenezzül edip otobüse alan şoförü,yeni sistemi unutuverdim,sakinleştim=)

29 Eylül 2011 Perşembe

bugün ne aldım ?

  

Görür görmez beğenilen,daha giymeden içe sinen şeyler olur ya hani...bugün onu yaşadım işte.Mankenin üstünde görür görmez bu benim olmalı dedim ve şuan dolabımda=)Yeni cicim içime çok sindi,sevdim onu =)





28 Eylül 2011 Çarşamba

film =)))


Yalnız bir kadın olan June, oldukça sıradan bir yaşam sürüyordur. Kız kardeşinin evliliği için hazırlık yapan June, tesadüf eseri bir süper ajan olan Milner ile karşılaşır. June, Milner’la tanışmalarının ardından bir dizi maceranın içine düşer. Ne yaparsa yapsın, tesadüfler onları hep bir araya getirecektir.




Biri ben uyurken bana da dünyayı dolaştırsa ya ne güzel olurdu.Aksiyon filmlerinden pek hoşlanmasam da 
bu filmi sevdim.





Konsere gidelim biz, Maça gidip küfür edelim..

Uçurtma uçuralım ya da, kumsalda uzanıp deli gibi içelim.

Gecede yıldızlara bakalım mesela..

Bisikletle gezerken yağmur yağsın, sırılsıklam olalım.

Benimle kek yap, balık tutalım sonra tekrar denize atalım.



Ve hep benimle uyu.

27 Eylül 2011 Salı

Nefes Nefese...

                                                                                                                
Ayşe Kulin ile tanışmam Sevdalinka adlı kitabıyla oldu.Geç oldu biraz 
bu dolu dolu yazan kadınla tanışmam ama zararın neresinden dönülse kardır diyip teselli ediyorum kendimi.
Adı Aylin,Hayat,Hüzün,Veda ve Umut..Peş peşe büyük haz alarak okuduğum diğer kitapları oldu.
Şimdi sıra Nefes Nefese'ye geldi...Nefes nefese bir okuma olacağından hiç şüphem yok.
Kalemine sağlık...

karamela şekeri..

  

Yanık şekerim sert, hayatsa daha berbat, 
ikisinin de aynı kağıttan çıktığını unuturdum unutmasına da, ben tuttum birini sevdim, hayatı nasıl sevdiysem onu da öyle sevdim: Tarçın Kokulu Kız, Carmen, Ay Carmela... O nane likörüne bayılırdı ama, ben onu sıcacık bir kahvenin dumanına benzettim, o da beni birine benzetmiş olmalı ki, tuttu aşk derdine düştü, şimdiyse terketme sevdasında! Aşk dünyaya bizden önce gelmiş de erkenden açmış gibi dükkanını, onun kokusuyla tanıdım aktarları, acı sözlerini aşkın tuzu biberi saydım, onun huylarıyla karşılaştım eski tuhafiyelerde: Aynalı Pasaj, Bonmarşe ve Altın Düğme... Biri birine uymayan binbir huy, binbir çeşit, bir dükkana rastladım duvar taş, kapı kilit, ne tatlı sözlerim açabildi ne iyi huylu şiirim, karamela dükkanı olduğunu en sonunda öğrendim! Şimdi yanık şekerim sert, hayat ondan da dert, ben zaten tiryakiyim, ayrılık aşktan da berbat!Ah karamela şekerim, aşk tatlı da insanlar berbat!

26 Eylül 2011 Pazartesi

Film keyfi...

Üniversitede çok yakın olan yedi arkadaş, dostları Tom (Josh Duhamel) ve Lila’nın (Anna Paquin) evlilik törenleri için yeniden bir araya gelir. Tören öncesindeki telaşa Lila ve onun nedimesi Laura (Katie Holmes) arasındaki rekabet damgasını vurur. Üniversitenin gözde kızı her zaman Laura olmuş, Lila onun popülerliği altında hep ikinci sırada yer almıştır. Laura ve Lila aynı zamanda Tom için de vaktiyle rakip olmuşlardır. Ancak kazanan bu kez Lila’dır. Tören öncesinde geçmişteki kıskançlıklarla beraber, Tom’un Laura’ya olan eski hisleri de canlanır.




Film biter,bu kız yatmaya gider..Jush Duhamel de insan olmayan varlıklar  listemde başlarda yerini alır =)

Kapıları çalan benim...

Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler.