16 Mart 2014 Pazar

Bu hafta ne izledim : Zaman Makinesi 1973

Hayatta isteyebileceği her şeyi çalışmaksızın elde etmiş olan Tolga, gamsız bir hayat sürmektedir. Babası Ali Rıza ölünce, miras bıraktığı onca şeyden Tolga'ya kala kala bir Anadol STC 16 kalmıştır. Duruma anlam verememenin yanında epey de sinirlenmiştir. Ancak öfkeyle gaza bastığında birden havaya yükselir ve göğe çıkar. Bir plaja iniş yaptıktan sonra arabayı tamire götürür fakat insanlar giyiminden konuşmasına kadar yaptığı her şeyi garip karşılamaktadır. Tamir parası konusunda ustayla anlaşamaz. Usta bunun üzerine kendisine yanında çalışmayı teklif eder. Tolga'ya da her şey tuhaf gelmeye başlamıştır ki o sırada bir şey fark eder: Artık bulunduğu yılda değildir! 1973 yazına arabayla iniş yapmıştır. Yersiz yurtsuz ve parasız kalan Tolga'ya acıyan Çiko onunla ilgilenip onu kollamaya başlar. 1973 yılının nostaljisinin yaşamanın yanında Tolga, tanıdığı insanlarla ve yaşadıklarıyla o yaşına kadar almadığı bir hayat dersi de alacaktır. 

Evet dün izlediğim filmin özeti bu şekilde. Oyunculuklar, çekim fena değildi. Filmi ne çok beğendim ne de beğenmedim diyebilirim. Bilenler bilir eskiye olan merakımı. Hep o zamanlarda yaşasam keşke derim. Filmle birlikte gördüm ki cidden çok zor günümüz teknolojisi ve imkanlarına alışan bizler için o şartlarda yaşamak.

Retro her şeyi çok severim, saçlar, kıyafetler, ev eşyası.. Çok ayrı bir havası var o saçların, elbiselerin, gramofonların ve radyoların..






























Ama bizi içine almış olan teknolojinin tüm imkanları artık bağımlılık yapmış durumda. Bazen ne kadar fark etmesek de filmle birlikte gördüm ki şimdilere alışmış bizler mümkün değil o zamanlara ayak uyduramayız.

Her şeye rağmen yaşasın retro, yaşasın teknoloji :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder